Ayşe de şiddet kurbanı olmuştu… Katili firar etti
Sevgilisi Murat Akar’ın fiziksel şiddetine maruz kalan, vücudunda 66 darp izi tespit edilen, aldığı darbeler sonucu beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden Ayşe Atasayar’ın ölümüne ilişkin davada çarpıcı bir gelişme yaşandı.
Dava dosyasına göre, 11 Haziran 2015 günü Milli Eğitim Bakanlığı personeli, bir çocuk annesi Ayşe Atasayar’ın doğum günüydü. Sevgilisi Murat Akar, bir Balık restoranında yer ayırdı. Ayşe Atasayar, istememesine rağmen Akar’ın ısrarı üzerine restorana gitti. Ancak yarım saat sonra bilinmeyen bir nedenle kalktı, eve geçti. Murat Akar da yaklaşık yarım saat sonra ikilinin birlikte yaşadığı rezindansa geldi. Murat Akar, Ayşe Atasayar’a fiziksel şiddet uyguladı. Genç kadın baş bölgesi dahil birçok yerinden darp edildi.
66 DARP İZİ BULUNDU
Genç kadın, aldığı darbeler nedeniyle geçirdiği beyin kanaması sonucu 13 Haziran 2015 günü hayatını kaybetti. Yapılan otopside, genç kadının vücudunda 66 darp izi tespit edildi. Olayla ilgili olarak Murat Akar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, 11 Şubat 2016 tarihinde sanık Akar hakkında kasten öldürme suçundan iyi hal indirimi yaparak 25 yıl hapis cezası verdi.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Kasım 2018 tarihinde sanığa 8 ila 12 yıl arasında ceza verilmesini öngören, ‘kasten yaralama’ suçundan cezalandırılması gerektiğini savunarak, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada yerel mahkeme 6 Şubat 2019 tarihinde, Yargıtay’ın kararına uyarak, sanığa kasten yaralama suçundan 12 yıl hapis cezası verdi ve sanığın tahliyesine hükmetti.
ADRESİNDE YOKTU
Dosyanın avukatları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kararı temyiz etti. Daha önce sanığa kasten yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararını bozan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu kez farklı bir karar aldı. Yargıtay, 31 Mayıs 2021 tarihinde, ‘maktulü her an için öldürebilecekken öldürmeyerek, eylemini belli bir süreç içinde ve acı çektirerek gerçekleştirdiği’ tespitinde bulunarak, sanık Akar’a ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararından sonra davanın ilk duruşması 27 Ekim’de görüldü.
Duruşmaya sanık katılmadı. Ailenin avukatı Gülşen Uzuner, “Mahkemeniz sanığın bozma ilamına karşı beyanını sormak durumundadır, sanık gelmemiştir. Dosyadan yaptığım incelemeye göre iki adreste araştırma yapılmış bulunamamıştır. Yakalama kararı talep ediyoruz” dedi.
‘ÖRSELEME OLABİLİR’
Sanık avukatı Mustafa Hisar da “Müvekkilimin mağdura yönelik herhangi bir şiddet uygulaması söz konusu değildir. Maktul alkol almıştır, onu kusturmak için lavaboya götürme getirme sırasında örseleme olmuş olabilir veya 112 acil ekipleri geldikten sonra ambulansa götürme sırasında hoyratça davranışlar söz konusu olabilir” iddiasında bulundu.
Savunmaların ardından, mahkeme başkanı, Yargıtay’ın ikinci bozma kararından sonra sanık hakkında uygulanan yurtdışına çıkış yasağının yeterli gelemeyebileceği düşüncesinden hareketle imza atma adli kontrolü altına da alındığı, aynı zamanda tebligat ve ihzar müzekkeresi tercih edildiği, buna rağmen sanığa ulaşılmadığı, sanığın duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkartıldığını açıkladı. Kararda, ayrıca kaçma şüphesi bulunması nedeniyle de sanık hakkında tutuklama kararı verildiği belirtildi.