Ata’yı mutlu eden madalyanın gerekçesi: Milletine neşe içinde yaşama yolu açtı… 85 yıldır minnet ve özlemle anıyoruz
Uluslararası kurumların üyelik daveti, ödül ve madalyalarına karşı seçici olan Atatürk, vefatından bir yıl önce Mark Twain Cemiyeti’nce verilen madalyayı kabul edince çevresindekiler şaşırmıştı. Atatürk’ün sürpriz tavrının nedeni madalyanın gerekçesinde gizliydi: “Türk milletine neşe içinde yaşama yolunu açtı.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat 9’u 5 geçe ebediyete intikalinin 85’inci yıldönümünde minnet ve özlemle anılıyor. Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Atatürk’ün 57 yıllık yaşamından anılar, farklı yönlerini bugüne yansıtıyor. Uşak Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Murat Soysal, Atatürk Yolu Dergisi’nde yayımlanan makalesinde, Ulu Önder’in Uluslararası Mark Twain Cemiyeti Madalyası’nı kabul etme sürecinden çarpıcı tarihi detaylara yer verdi. Madalyanın takdimine dair ilk bilgi, cemiyetin kurucusu ve başkanı Cyril Clemens’in 4 Kasım 1937’de Atatürk’e gönderildiği mektupta yer aldı. Mektupta şöyle yazıyordu: “Sayın Cumhurreisi Atatürk, lütfen kabul buyurduğunuz Mark Twain madalyasını büyük memnuniyetle takdim ediyoruz. Mark Twain hayatta olsaydı bugün Türk milletine gülmesini ve hayattan zevk almasını öğretmiş olan sizden fazla hiç kimseye hayran olmazdı fikrindeyiz.”
KRAL’IN NİŞANINI REDDETMİŞTİ
Madalya haberi, Türkiye ve diğer ülkelerin gazetelerinde kısa metinler şeklinde duyuruldu. Atatürk, memnuniyetinin göstergesi olarak, cemiyete altın “K. A.” monogramı ile sağlam gümüş çerçevede yazılı fotoğrafını göndermişti ve resimde Atatürk Mark Twain Madalyası’nı takmıştı. Allen yazısının sonuna, Atatürk’ün Fransızca çevirilerini okuduğu Mark Twain’ın eserlerinin samimi bir hayranı olduğunu da ekledi. Atatürk’ün madalyaya yönelik verdiği anlık tepkinin ne olduğu ise Büyük Önder ile birçok kez yüz yüze görüşme imkânı bulan yazar Münir Hayri Egeli’nin anılarında ortaya çıkıyor. Atatürk, İngiltere kralının ünlü dizbağı nişanını reddetmişti.
DUYDUĞUM EN BÜYÜK KOMPLİMAN
Bu olaydan bir süre sonra Mark Twain Cemiyeti’nden “Türk milletine neşe içinde yaşama yolunu açtığı ve rehberlik ettiği için Mark Twain nişanı tevcih edildiği”ne dair mektup geldi. Egeli, Atatürk’ün bu mektuptan dolayı çok memnun göründüğünü ve bu haberi ajansa vermelerini emrettiğini belirtiyor. Egeli’nin anlatımına göre etraftan bazılarının şaştığını görünce de Atatürk, “Hayatta işittiğim en büyük kompliman budur. Benim insan tarafımı övüyorlar” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK: MODERN ROMULUS
Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir ülke ve Ankara’da yeni bir başkent kurması nedeniyle madalyaya, “Atatürk, Modern Romulus” ifadesi kazınmıştı. Tarihçi Dr. Soysal, madalyanın tarihi önemini de şöyle anlattı: “Roma mitolojisine göre Remus’un ikiz kardeşi Romulus, Roma’nın kurucusudur. Efsaneye göre, taht mücadelesinin yaşandığı bir dönemde doğan Remus ve Romulus adlı ikizler, ölmelerini isteyen amcaları Amulius tarafından sepet içinde bir nehre bırakılmıştır. İkizler, lupa adlı dişi bir kurt tarafından emzirilmiş ve sonrasında Romulus bir şehir kurmuştur. Türklerin Kurt Ana (Kurt Tanrıça) efsanesiyle benzerlik taşımaktadır.”
MİLLETLER KEDER BİLMEMELİ
Atatürk, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında, toplumların gereksinimi olan insani ilkelere sıkça vurgu yaptı. Ulus gazetesinin
20 Mart 1937 tarihli haberine göre ziyarete gelen yabancı devlet temsilcilerine hitap ederken, “Milletleri antlaşmalardan çok duygular bağlar. Milletler gam ve keder bilmemelidir. Liderlerin vazifesi hayatı neşe ve şevkle karşılamak hususunda milletlerine yol göstermektedir” görüşünü dile getirdi.
MATEM GÜNÜNDEN YENİ KARELER
Görüntülerde, Atatürk’ün Türk bayrağına sarılı naaşının top arabasında ve omuzlarda Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e taşınması ile düzenlenen tören yer alıyor.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Başdanışmanı, araştırmacı Ahmet Gürel, Atatürk’ün naaşının 10 Kasım 1953 tarihinde Ankara Etnografya Müzesi’nden alınarak Anıtkabir’e nakledildiği törenin renkli görüntülerine ulaştı.
Görüntüleri Ege Üniversitesi’nde görev yapan bir öğretim üyesinden 4 yıl önce aldığını anlatan Gürel, karelerin sonradan İtalyanlar tarafından renklendirildiğini öğrendiğini söyledi.