seyhan soylu mustafa uslu’ya ayar verdi
Namı Diğer Sisi yani, aktivist Gazeteci Seyhan Soylu… Hep korkulan “sakıncalı” sayılan dosyaları açıyor… Yargının göremediği noktadan gören bir “göz” oluyor. Hep devletinin, mazlumun, garibin, gUrabanın, haklının yanında, haksızın karşısında…
İşte Dilan Polat olayı. Tarihe geçecek bir adli yargılamayı başlatacak ilk fitili ateşleyen kişi oldu Seyhan Soylu… Geçmişte patlattığı, hatta sistemlerini çatlattığı 7 tane “Ponzi” dosyası ile tarihe geçmiş olsa da, Seyhan soylu “büyük vurguncular”ın peşine düşmeyi adet edindi artık.
Onu tanıyan milyonlarca insan, adeta bu misyonun gereğinin yerine getirilmesini istiyor ondan. Elinde iki büyük dosya var. Devletin imkânlarını kullanan, menfaat temin edip yasal boşluklardan, dikkati çekmeden faydalanmak isteyen, eskinin tabiriyle “hortumculuk” yapan kişilerin foyalarını ortaya çıkarmak için ilk dosyayı araladı bile…
İlk dosyada Film yapımcısı Mustafa Uslu var. Devletin imkânlarını kullanıp kendine Çakarlı araçlar tahsis ettiren, devletin kolluk kuvvetlerinden polisi koruma olarak tahsisini sağlayan hatta yargıdaki ilişkilerini menfaatleri için kullandığı iddia edilen bu kişi şu anda Almanya’da… Kaçtı mı yoksa basına verdiği demeçteki itirafı gibi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı mı, belli değil… Bu yapımcının peşinde alacaklıları var. Bir de Seyhan Soylu.
Ayla, Naim, Neşet Ertaş, Müslüm gibi Biyografik dramalar yapan Mustafa Uslu kaçarcasına gittiği Almanya’dan döner mi bilinmez ama Seyhan Soylu çoktan Peşine düştü bile. Çok iddialı konuşuyor Sisi… Yapımcı Mustafa Uslu’nun TRT yoluyla devlete verdiği iddia edilen naylon faturaları savcılığa verdiğini söylüyor… Yani anlayacağınız Anadolu Cumhuriyet Savcılığında yeni ve büyük bir dosya daha aralanacak.
Seyhan Soylu, son zamanların ünlü Biyografik dramalarına imza atan peşine onlarca film emekçisi alacaklıyı takan Mustafa Uslu’nun ipliğini pazara çıkaracak gibi gözüküyor… Seyhan Soylu Savcılığa ulaştırdığı belgelerden sonra yargı harekete geçti… Sonuçlarını birlikte seyredeceğiz polisiye dizi film gibi… İşte aktivist gazetecinin sosyal medyadan yaptığı mücadele… İşte o sözleri…
MUSTAFA USLU KİM VARSA ONA DEKİ “ SEYHAN SOYLU ‘DA, Devlette BU İFTİRA MAVRALARINI YEMEZ “
Sen kimsin ki?
Bana iftira atacaksın?
Ben şerefli, haysiyetli onurlu, kalemini satmayan bir gazeteciyim.
Ben sokaklardan gelmiş, camii avlusunu liman eylemiş vatansever, milliyetçi ve devletçi bir kadınım.
Sen kimsin ya? Çakarlı arabalarla gezeceksin, devletimin en onurlu mesleklerinden görevi olan polis seni koruyacak?
Cumhurbaşkanımızın adını kullanarak iş bitirecek, sahte fatura ihbarlarını, kandırdığın insanlarla ilgili haber yaptım diye bana sen kimsin ki iftira atacaksın?
Onurumu şerefimi zedelemek için o müptezel zekân yetmez.
Ben kirli hayattan nasıl “ Örnek İnsan “ olunur dersini sana değil, tüm Türkiye ‘ye verebilecek kadar düzgün bir insan profili çiziyorum.
Birde iftiranı attıktan sonra “ Eşimle Başsavcının yanına gittim. Başsavcı vekiline yönlendirdi, oda falanca şubeye, görecek o Seyhan heee “
Cevap veriyorum.
Sen kimsin lan bu ülkenin Başsavcısı senin emir erin mi? Sen benim şerefli, mücadelesiyle o makamlara nail olmuş savcılarımı diline dolayıp millete gövde gösterisi yapıyorsun?
Bana bak bana dürzü..📌
O eski Türkiye heeee
Bitti o ağam paşam günleriniz.
Sn @rterdogan bıktı sizlerin bu KRAL’dan fazla KRALCI tavırlarınızdan, garipleri, namuslu insanları kandırmanızdan bıktı, yıldı, Sıtkı sıyrıldı.
Savcı ne demek Yönetmen olamayıp senaryo yazan Mustafa USLU iyi dinle lan..
Savcı benim, haklının, namuslu insanın devletin haklarını savunan kamunun avukatı.
Yani benim… SAVCIM, Adalet ve güven Limanım.
SAVCI; Talimat verir, kıçımızdaki dona, aldığımız nefese, hts, telefon, iletişim, karakter tüm bilgi belgeyi toplar sahtekârı, iftirayı atanı kıbleye anladın SEN MUSTAFA.
📌 “ YA ATTIĞIN İFTARALARI KANITLAYAMAZSAN ve ben belgeleriyle seni önce savcımıza sonra Türkiye’ye sonra da yetim hakkı yediğin için ALLAH ‘a havale edeceğim.
Bana Mustafa
Ben hayatında göreceğin en namuslu insanım he örnek olursa SEN ŞENER ŞEN bense İLYAS SALMAN o filmdeki kadar saf, temiz ve kirlenmemek için mücadele eden biriyim.
Kısaca bu filmin adı ( BANKER BİLO ) köftehor filmi senaryosunu sakın çalmayasın 😂
“ MUSTAFA USLU BU SEFER BALTAYI TAŞA VURDUN “
Ya ben bu adama normalde vakit ayırmam nefes israfı.
Fakat şu canım ülkeme can vermiş şehit çocuklarımızın hakkını korumak için…
Senin gibileri deşifre ederek, tertemiz bir toplumda yetişecek geleceğin hakim, savcı, öğretmen, polis, doktor ve senin atıldığın Asker çocuklarının geleceğinden, Umutlarının çalınmaması içindir.
Yoksa haber yapılacak, ciddiye alınacak bir adam değilsin benim gözümde..
Ben şu üç günlük geriye kalan ömrümde geçmişin kirliliğinden kurtulmuş ve bataklara o minik yavruların uğramaması ve o çocuklara örnek olalım diye bu mücadelemiz.
Ama siz size inanan, kandırdığınız Bakan, bürokrat ve hakim, polis ve savcılara kendinizi çok farklı tanıttığınız için sizi adam zannedip destek verdiler.
Şimdi yok o destek.
Senin kim olduğunu bilen sana selam vermez.
Sana çektiğin rahmetli şehit Eren hayatı, Naim Süleymanoğlu ve diğer filmlerindeki yönetmen zannedip sempatiyle yaklaştılar.
Sonra senin bu değerli insanların adını kandırdığın, paralarını aldığın, haksızlık eğlendiğin insanların haberlerini medyada görünce “ Ulan herkesle aynı davalar, iftiralar, bu adama dikkat etmeli “ diyorlar ve imtina ediyorlar seninle Yanyana.
Adamlarla koca Bakanla, beyfendinin damadı ile ortağım dediklerin kulaklarına gitmiş.
Senide uyarmışlar.
Aklın hala balına gelmediği belli.
Şimdide bize ve alacaklılarına gözdağı verip, bu olay ayyuka çıkmasın diye paniktesin.
Bak Mustafa efendi.
Şunu bi aklına koy, benim devletim ve makamlarındaki Başsavcılar, Em müdürleri, Bakanlar ve beyfendinin yakınları senin emir elin değil.
Haddini bil, onları iyi niyet ve EREN vede NAİM’den dolayı bir iyi niyet göstergesini kötüye kullanma.
Onlara talimat verdim “ Şimdi onları aldırıyorum “ demek ne?
Bu yaklaşımların, boş boğaz kelamların Sn SS Bakan’ın da Albayraklatın da kulağına giderse seni Cübbeli Ahmet hoca gibi daimi namazda görürüz.
Birde Başmüdürle Adana’dan arkadaşız süsü verip, milletin yanından arayıp megafonu dışarı verip o makamı ne diye kullanırsın.
Adam iyi niyetle EREN çektin diye seni onura etsin diye görüşmüş, koca Baş müdürümüzü perşembe pazarı muhabbetlerine sen kimsin adını ağzına alıp sesini dinletiyorsun?
İYİ DİNLE MUSTAFA USLU
Benim fiyatım yok.
Darphane bile basamaz o parayı.
Sağlık sorunlarım var, yaşımda müsait değil başka ülkeye kaçıp hain ve kahpece yaşayayım.
Benim (e – devletime ) baktır.
Aracımı dahi 80 ile kullanır, trafik suçu bile işlemem.
Bir tek senin gibi adamların peşine düştüğümde şahsıma iftira, hakaret, mafyatik raconlar, makamlarını senin gibi adamları adam zannedip inanıp veya fıtratlarını, makamlarını, görevlerini ve vicdanlarını riske atan insanlarında ahirette Mahkeme-i Kübra’da hesap verirler “ diye yola çıkmış biriyim.
Bir tek haksızlığı uğradığımda nefsime değil, öfkeme yenilip ağzıma ne gelirse saldırdığımdan hakaret davaları açılır.
Onu da şahsıma edilen tahrik, iftira ve karalamalardan öfkeme yenildiğimi diyecek kadar yiğidim.
Be o insanlar panikler, hakkımda gider şikayet eder.
Bende belgelerle cevap veririm.
Ve o kişileri deşifre etmeden, onları yargılanmadan asla peşini bırakmam.
Şimdi şunu bil Mustafa Efendi.
Attığın iftiraları ispat edemeyen namerttir.
Bak efendi.
İyi dinle beni.
Şikâyetindeki kişiler dahi bizi över, biz devletine ve makamlarına ağır eleştiriler yapanlara “RACON VİDEO”ları çeker yaptığın yakışmaz diyecek kadar yiğidiz.
Bizim için tek bayrak, tek devlet birde bu asil millet #Türkiye var.
Hee birde ben Anne olamadım. Amma o makamlarda oturanların şanlı, onurlu adamların çocuklarının “ Anası “ olmaya kendini adamış “ tatlı, çılgın bir #Türk var. “
Yani sende olup kıymetini bilmediklerin var.
Ben seninle ilgili hakaret etmemişim, onurumu, şerefimi ve kalemimi satmamışım.
Yalnızca devletimin, milletinin hakkını, hukukunu ve doğuramadığım evlatlarımın geleceğinin hesabını sorulması için sen ve senin gibi kamu, kuruluş, iş dünyası ve emekçilerin haksız kazanç saplayıp bunları yurt dışına kaçıran adamları gerekli mercilere belgeleriyle ihbar eden araştırmacı bir gazeteciyim.
Ömrümde çok yok.
Bu dünyadan mal, mülk ile değil şerefimle bayrağa sarılarak gitmek istiyorum. Senin gibi milletin hakkını yiyip, röportajlarda Almanya ‘ya gidiyorum. ‘da demem.
Benim tek vatanım var.
O da TÜRKİYE.
Şimdi git kime şikâyet edersen et.
Yukarıda ALLAH, yerde DEVLET’im benim ve doğru olanların yanındadır.”
“ MUSTAFA USLU BU SEFER BALTAYI TAŞA VURDUN “
Ya ben bu adama normalde vakit ayırmam nefes israfı.
Fakat şu canım ülkeme can vermiş şehit çocuklarımızın hakkını korumak için…
Senin gibileri deşifre ederek, tertemiz bir toplumda yetişecek geleceğin hakim, savcı, öğretmen, polis, doktor ve senin atıldığın Asker çocuklarının geleceğinden, Umutlarının çalınmaması içindir.
Yoksa haber yapılacak, ciddiye alınacak bir adam değilsin benim gözümde..
Ben şu üç günlük geriye kalan ömrümde geçmişin kirliliğinden kurtulmuş ve bataklara o minik yavruların uğramaması ve o çocuklara örnek olalım diye bu mücadelemiz.
Ama siz size inanan, kandırdığınız Bakan, bürokrat ve hakim, polis ve savcılara kendinizi çok farklı tanıttığınız için sizi adam zannedip destek verdiler.
Şimdi yok o destek.
Senin kim olduğunu bilen sana selam vermez.
Sana çektiğin rahmetli şehit Eren hayatı, Naim Süleymanoğlu ve diğer filmlerindeki yönetmen zannedip sempatiyle yaklaştılar.
Sonra senin bu değerli insanların adını kandırdığın, paralarını aldığın, haksızlık ettiğin insanların haberlerini medyada görünce “ Ulan herkesle aynı davalar, iftiralar, bu adama dikkat etmeli “ diyorlar ve imtina ediyorlar seninle yan yana.
Adamlarla koca Bakanla, beyefendinin damadı ile ortağım dediklerin kulaklarına gitmiş.
Senide uyarmışlar.
Aklın hala balına gelmediği belli.
Şimdide bize ve alacaklılarına gözdağı verip, bu olay ayyuka çıkmasın diye paniktesin.
Bak Mustafa Efendi.
Şunu bir aklına koy, benim devletim ve makamlarındaki Başsavcılar, Em müdürleri, Bakanlar ve beyefendinin yakınları senin emir elin değil.
Haddini bil, onları iyi niyet ve EREN ve de NAİM’den dolayı bir iyi niyet göstergesini kötüye kullanma.
Onlara talimat verdim “ Şimdi onları aldırıyorum “ demek ne?
Bu yaklaşımların, boş boğaz kelamların Sn SS Bakan’ın da Albayraklatın da kulağına giderse seni Cübbeli Ahmet hoca gibi daimi namazda görürüz.
Birde Başmüdürle Adana’dan arkadaşız süsü verip, milletin yanından arayıp megafonu dışarı verip o makamı ne diye kullanırsın.
Adam iyi niyetle EREN çektin diye seni onura etsin diye görüşmüş, koca Başmüdürümüzü perşembe pazarı muhabbetlerine sen kimsin adını ağzına alıp sesini dinletiyorsun?

















