Tutarlı bir evrende yaşayan bilinçli varlıklar olarak bu konuya bir açıklık getirmek istiyorum, son zamanlarda deprem haberlerini dikkatli bir şekilde dinlerken aslında somut olarak bildiğimiz bilincimiz kozmik bilincimiz çeşitli fikir ve düşünceler aracılığıyla etkilenerek algı mekanizmamızın sınırlarının ötesinde evreni oluşturan dünyanın yansıması gibi oluşum gösteriyor olabilir mi ?

İçerisinde yaşadığımız bu dünya bizi misafir ederken çeşitli doğal afetler aracılığıyla doğanın karşısında ne kadar savunmasız olduğumuzu hatırlatıyorken biz insanlar ekran karşısında cümleleri ile algı operasyonları kuran net tarih vermedikleri halde olası sonuçları konuşarak travmaları tetikleyen insanların iki dudağının arasından çıkacak kelimeleri anlamlandırıyoruz, ki ben bunlara bilinç örgütü diyorum ne yazık ki hepimizin enerji frekansı henüz o algı operasyonu müfredatına uygun değil ezberci bir okul sistemi ile büyüdük o yüzden şu an bilincimiz her şeyi o operasyonlardan çok daha net bir vizyon ile görüyor.

Derin devletler ve gizli örgütler(!) Kimisi toplumun yararına çalışırken kimisi içerden fethedilmiş ve örgütlenmiş bir şekilde insanın doğa karşısındaki zayıflığını kullanıyor, gerçek inkâr edilemez fakat burada tetiklenmesi gereken şey bilincimiz  değil belediyelerin bina yapımına maksimum deprem büyüklüğü 5.5 olarak yasal izin vererek o binaların yapılışına sebep olması haricinde bunu yapan insanların bu konuda hiçbir fikri olmadan-ki olsa bile- bir okyanusun içerisinde büyük balıkların daima küçük balıkları yiyor olduğu gerçeği ayrıca olası…

Bilincimizi köreltip olası şeylerin sonuçlarını kabullenerek doğanın karşısında ve bu örgütlenmelerin karşısında nasıl bir yol izleyebilir, ne gibi önlemler alabiliriz ? Kırılan fay hattı şu an kendisini deşarj ederek nötrledi, yakın zamanda batı bölgesinde herhangi bir deprem olmayacak bu konuda biraz olsun aydınlatmak isterim… Bu bilgiler hepimizde var olan kozmik bilinç ve bu korkuyu tetikleyen sebepler de aslında uyuduğunu sandığımız dünyanın da bizimle bir şekilde iletişim kurma biçimidir, uçup gittiğini sandığımız düşüncelerimizin aslında yaratıcı ile evrensel olarak bağ kurduğumuz bu düzlemde duanın da bir iletişim aracı olduğunu unutmadan enerjisel düzeyde kozmik bir bilinç içerisinde toplanan bütün dönüşmüş düşüncelerin holografik evrenimizi oluşturduğunu hatırlatmak isterim, evrende her şey birbirine görünmez ağlar ile bağlıdır…

Bu arada 2027 mart tarihinde olma ihtimali yüksek pandemi döneminde uzun süre Astral boyutlardan çıkamamıştım, o zamanlar dünyaya bir felaketin geldiğini söylediğimde ben bile şüpheye düşmüştüm ve ne yazık ki gerçek (!) dünyada nereden geldiğimizi gerçek dünyanın yoğunluğuna kapılıp unutuyoruz evet cennetten arsa verecekler bize…  Sonuçlarını bildiğimiz şeyleri oturup izlemek nasıl bir çözüm doğuracaksa Martin Luther da zincirlere vurulmuş hapishanelerden en iyi çıkış yolunu cehennemi satın alarak özgürleştirmiş.