İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, son dönemde ünlü isimleri hedef alan kapsamlı bir uyuşturucu operasyonu başlattı. Operasyonun ilk dalgası birkaç ay önce başlamış ve Türkiye’nin tanıdığı pek çok ünlü, soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Operasyonun ikinci ve daha geniş çaplı dalgası ise, ünlülerin yakın arkadaşı Sercan Yaşar’ın etkin pişmanlıktan faydalanması ile tetiklendi. Bu gelişme, soruşturmanın boyutunu ve kapsadığı isimlerin sayısını artırdı.
Dün gerçekleştirilen operasyon kapsamında öne çıkan isimlerden bazıları, sosyal medya ve müzik dünyasının tanınmış simaları Danla Bilic, Aleyna Tilki ve İrem Sak oldu. Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınan bu isimler, operasyonun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi. Ancak gözaltılar yalnızca bunlarla sınırlı kalmadı; listenin diğer taraflarında, ülke genelinde farklı çevrelerden isimler de yer aldı.
Operasyonun en dikkat çeken isimlerinden biri ise ünlü fenomen Şeyma Subaşı oldu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Subaşı, şu anda yurt dışında bulunuyor. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, hakkındaki haberlerle ilgili sessizliğini bozarak, “Şu anda yurt dışındayım. Kısa zamanda ülkeme döneceğim. Döndüğüm zaman daha detaylı bir açıklama yapabileceğim” ifadelerini kullandı. Subaşı’nın açıklaması, hem sosyal medyada hem de basın organlarında geniş yankı buldu.
Bununla birlikte Subaşı, sosyal medya hesabından yaptığı bir başka paylaşımla da gündeme geldi. Ünlü fenomen, Kur’an-ı Kerim’den Şuara Suresi’ni okuduğu anları paylaşarak, yanında tespih ile birlikte bir dini içerik paylaştı. Paylaşım, takipçileri arasında farklı tepkilere yol açtı; bazı kullanıcılar Subaşı’ya, “Dinin arkasına saklanma” şeklinde eleştirilerde bulundu. Bu durum, sosyal medyada tartışma yarattı ve Subaşı’nın hem operasyon hem de paylaşımları üzerinden gündemde kalmasına neden oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bu operasyon, ünlülerin sosyal ve profesyonel çevrelerini de derinden etkiliyor. Geniş çaplı soruşturma kapsamında gözaltılar, yakalama kararları ve sosyal medyadaki tepkiler, Türkiye’deki uyuşturucu ile mücadele politikalarının ve yargı süreçlerinin ne kadar ciddi bir şekilde uygulandığını gösteriyor. Subaşı’nın ülkedeki durumu ve dönüş planı, ilerleyen günlerde operasyona dair gelişmelerin daha net bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacak gibi görünüyor.
Bu süreç, aynı zamanda ünlülerin sosyal medyada yaptıkları paylaşımların hem takipçiler hem de kamuoyu açısından ne kadar dikkatle izlendiğini ve değerlendirildiğini de gözler önüne seriyor. Şeyma Subaşı örneği, özellikle sosyal medyada dini içerik paylaşımı ile hukuki süreçler arasındaki hassas dengeyi de tartışmaya açmış oldu.



















